Kızıl Renk Böbreküstü Bezlerini Uyarır.

Kızıl Renk Böbrekleri Ve Böbreküstü Bezlerini Uyarır. 
Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Heyecan ve duygu aralığını etkinleştirir, afrodizyak etkisi vardır. Meridyenlerimiz bu Çi’yi yönlendirebilirler. Sonuç olarak akupunktur noktaları enerji ve ışık bent kapakları olarak işlev görürler. Işık, vücuda, diğer yolların yanı sıra, akupunktur noktalarından girer ve organizmayı yine onlar aracılığıyla terk edebilir.





Böbrek üstü (adrenal) bezleri, vücuttaki kimyasal ve hormonal faaliyetleri düzenleyen bazı süreçleri yöneten bezlerdir. Her iki böbreğin üst kısmında yer alırlar. Üçgene benzeyen şekilleri vardır. 1,5 cm. yükseklik ve 8 cm. boyları vardır. Adrenal bezinin, hem iç hem de dış kısmında hormon salgıları vardır. İçinden salgılanan hormonlar, tansiyon, kalp atışı, veterleme gibi vücut fonksiyonlarını etkilerler. Dışından salgılanan hormonlar ise, vücutta yağlar, proteinler ve karbonhidratların kullanımını kontrol ederler. Ayrıca bu kısımda, erkek cinsiyet hormonları da salgılanır. Yine bu kısımdaki salgılar arasında, tansiyon ve vücuttaki tuzlar ve potasyumun düzeylerini kontrol eden mineral kortikoid salgısı da bulunur. Böbrek üstü bezlerinde nasıl bozulma olur?

Adrenal bezleri bozulması, bez dışındaki bazı etkenlerden ileri gelebilir. Örneğin; beynin bir kısmı olan hipotalamus ve hipofiz bezleri, adrenal bezlerini kontrol eden hormonları yapamaz hale gelirler. Adrenal bezinin içinde ise bir hastalık veya enfeksiyonun oluşması, bu soruna yol açabilir. Yine adrenal bezinin ürettiği hormonların çok azalması da, çok artması da bazı önemli sorunlara yol açar. Cushing Sendromu: Vücutta aşırı kortizol oluşmasından ileri gelen, çeşitli bulgular ve anormalliklerin ortaya çıkmasıdır. Özellikle 20-50 yaşları arasındaki yetişkinlerde görülebilen bir durumdur. Stereoidlerin aşırı miktarda ve uzun süre kullanılmasına bağlı olarak meydana gelebilir. Hipofiz bezinde oluşabilecek bir tümör de kortizolün aşırı üretimine yol açabilir.





Bundan başka yakındaki başka tümörlerin de bu yönde etkisi olabilir. Bu hastalığa yakalananlarda “ay yüzü” olarak tabir edilebilecek, yuvarlak ve dolgun bir yüz görünümü olur. Omuzlar, arasında da yağ birikimi olur. Bu hastalığa yakalananlarda, %90 civarında obezite, %80 civarında yüksek tansiyon %80 inde diyabet, %80’inde güçsüzlük, %70’inde aşırı vücut kıllanması ve %70’inde cinsel bozukluklar görülebilmektedir. Teşhis konurken, hastanın tıbbi geçmişi, fiziksel muayenesi ve laboratuvar testleri sonuçlarından yararlanılır. Hastalığın teşhisinden sonra gerekirse, tümör v.b gibi konuların daha ayrıntılı incelenebilmesi için tomografi veya MR gibi görüntüleme teknikleri kullanılabilir. Adrenal Bezinde Kanser: Milyonda bir gibi seyrek görülür.

Tuz kullanımı kısıtlanmalıdır. Hayvansal protein tüketimi kısıtlanmalıdır. Böbrek taşları nasıl tedavi edilir? Taşın boyutları, taşların sayısı ve yerleştiği yerler taş tedavisine karar verme sırasında göz önüne alınan en önemli faktörlerdir. Ayrıca taşın içeriği biliniyorsa bu da taş tedavisinde seçilecek tedavi modelitesini etkileyen nedenlerden biri olmaktadır. Böbrek taşlarında ki cerrahi tedaviler: ESWL ses dalgasıyla taş kırma, Üreteroskopi (URS), Perkütan nefro litotomi (PNL), Açık cerrahi, ESWL (Ekstracorporeal Shock Wave Lithotripsy) Ses (şok) dalgasıyla taş kırma Taş tedavisinde en sık kullanılan yöntemdir. Litotriptör taş kırma makinesi adı verilen bir cihaz kullanılır. Vücut dışında üretilen ultrasonik dalgaların ya da şok dalgalarının cilt, deri, dokular geçilerek taşa iletilmesi ve taş üzerinde meydana gelen titreşimler sayesinde taşın parçalara ayrılmasını meydana getiren bir yöntemdir. Tekrarlayan şok dalgası atışları sayesinde taş üzerinde bir stres meydana getirilir ve sonunda taş bu strese dayanamaz ve çatlar. Daha sonra ufak, pul gibi parçalara ayrılır ve bu parçaların idrar kanalından kolayca geçmesi umut edilir. Taş kırma uygulanan hastaların böbreklerinin sağlıklı olması ve üreter, mesane üretradan oluşan idrar kanallarında herhangi bir engel ile karşılaşmadan dışarı atılabilmesi için buralarda bir tıkanıklık olmaması gerekmektedir. ESWL noninvaziv bir tedavi yöntemidir yani vücut içerisine bir girişim yapmayı gerektirmez. Ülkemizde çoğunlukla ayaktan uygulan bir prosedürdür. İyileşme zamanı kısadır. Birçok insan çok kısa süre içerisinde normal aktivitelerine döner.

Taşın büyük ve sert olduğu durumlarda anestezi altında ESWL taş kırma alternatif bir yöntemdir. Daha yüksek dozlarda enerji verilmesini, şok dalgalarının daha kuvvetli olmasını sağladığı için büyük ve sert taşlarda başarı oranı daha yüksektir. Bazı merkezlerde anestezi ile taş kırma uygulanmaktadır. ESWL’nin böbrek ya da üreterdeki taşı bir seansta tamamen temizlemesi düşük bir olasılıktır. Genellikle birkaç seans taş kırma uygulanmaktadır.

Bazı hastalar ESWL tedavisine uygun değildir: Hamileler, Aşırı şişmanlar,İdrar kanallarında taştan daha alt bölgelerinde tıkanıklık olanlar, Abdominal aortada anevrizması olanlar, İdrar yolunda enfeksiyon olanlar, Kanama, pıhtılaşma bozukluğu olanlar ESWL’ye uygun değildir.

Yine yüksek dozda kan sulandırıcı kullanan hastalarda ESWL dikkatle yapılmalıdır. Taşın çok büyük, yerinin veya içeriğinin uygun olmadığı durumlarda alternatif taş tedavisi yöntemleri seçilebilmektedir.

ESWL tamamen ağrısız bir prosedür değildir. İşlem sırasında anestezi ya da ağrı kesici uygulaması gerekebilir. Genel anestezi altında yapılan ESWL’ de başarı oranının daha yüksek olduğu bildirilmiştir. ESWL tedavisinde kırılan taş parçaları kendiliğinden idrar kanalı vasıtası ile atılırlar. Çok büyük taşlarda bazen Double J adı verilen çok ince bir katater üretere yerleştirilir. ESWL sırasında kırılan taş parçalarının üreteri tıkması engellenir. Bazı taşlar ESWL tedavisine direnç gösterebilir. Bunlar özellikle sistin ve kalsiyum oksalatmono hidrat taşlarıdır. ESWL’ ye direnç gösteren taşlar da başka tedavi modelleri uygulanır. 2 cm üzerindeki taşlarda ESWL için uygun olmayabilir. Çünkü bu taşlar büyük parçalara ayrılır ve çok sayıdaki parçalar idrar kanallarında tam bir tıkanıklık meydana getirebilirler. Yine böbreğin alt kısmında yer alan taşlarda kendi kendine düşme şansı daha az olan taşlardır. ESWL tedavisi sonrası düşme şansı da azdır. ESWL tedavisi güvenle uygulanabilen ve etkili bir tedavidir. Nadiren komplikasyonlar görülebilir. ESWL tedavisi sonrası birkaç gün boyunca idrarda kan görülmesi normal kabul edilir. Tedavi uygulanan bölgede hafif kanamalar, cilde kan oturması, sırt tarafında ve böbrek üstünde ağrı-sızı olması sıklıkla görülebilir. Kan sulandırıcı ilaç kullanımı bu tip yan etkileri arttırabilir.

arçalanan taş partikülleri idrar kanallarından ilerleme sırasında rahatsızlıklar verebilir. Bazen bu ufak taş partikülleri üst üste yığılarak taş yolu adını verdiğimiz bir tıkanıklık meydana getirir. Bu üst üste kum saati gibi yığılmış taşların idrar kanalının tamamen tıkanması durumudur. Taş yolunun en altındaki parça genellikle diğerlerinden büyüktür ve tıkanıklığın ana kaynağıdır. Bu parça kırılabilirse tüm yol açılabilmektedir. Üreteroskopi tedavisinde idrar kanalından üreteroskop adı verilen fiber optik bir enstrüman kullanılır. Üreteroskop ile önce mesaneye daha sonra da üretere ilerlenerek taş olan bölgeye ulaşılır, taş görülür. Üreter ya da böbrekte yer alan bu taşlara tedavi uygulanır. Üreterokopi sayesinde taş ile direkt görsel temas kurulur ve taşı kırmak için yapılan atışlar direkt taş üzerine yapılır. Bu kapalı bir ameliyat tekniğidir. Herhangi bir kesi (insizyon) olmadan idrar kanalları vasıtasıyla taşa ulaşılır. Hastanın idrar kanallarında hassasiyeti çok fazla olacağından işlem sırasında genel anestezi uygulanması gereklidir. İdrar kanalları vasıtasıyla taşa ulaştıktan sonra taşın büyüklüğüne göre tedavi seçenekleri değerlendirilir. Küçük taşlarda bir basket yardımıyla taş çekilerek alınabilir. Daha büyük taşlarda taşın parçalara ayrılması gerekir. Bu amaçla pnömatik litotriptör ya da holmiyum lazer litotriptörler kullanılır. Bizim daha çok tercih ettiğimiz yöntem lazer taş kırma cihazı ile taşı parçalara ayırmaktır. Bu yöntem sırasında taş sadece parçalara ayrılmamakta aynı zamanda lazer cihazı ile üretilen ısı enerjisi sayesinde çok büyük bir kısmı eritilerek yok edilmektedir. Bu sayede dışarı çıkartılması gereken taş kitlesi azalmakta idrar kanalından dışarıya daha az girme-çıkma işlemi yaparak taşın tamamı kolaylıkla temizlenebilmektedir. Pnömatik taş kırma adı verilen, taşın pnömatik bir enerji ile oluşturulan vibrasyonlar ile parçalara ayrılma yöntemi yine çok başarılı ve etkili bir taş kırma yöntemidir. Ancak burada kırılan her bir parçanın tek tek dışarı çıkarılması gerektiğinden daha uzun zaman alan bir yöntemdir. Aynı zamanda işlem sırasında oluşan vibrasyon etkisi nedeniyle idrar kanalları hasar görebilmektedir. Ancak maliyeti laser kullanımına göre oldukça düşüktür. Üreteroskopi işlemi ile taş tamamen temizlendikten sonra taşın oturduğu yerdeki ödem derecesine göre karar verilerek üretere DJ konulup konulmamasına karar verilir. Double J stend adı verilen bu stendlar böbrek ile mesane arasında idrar kanalının tıkanmasına engel olurlar. Taşlar ya da ödem kanalı tıkasa bile stendın içerisindeki boşluk sayesinde idrar akışında tıkanıklık olmaz. Bu sayede operasyon sonrası oluşabilecek ağrının önüne geçilmiş olur.

Böbreklerin üst bölümlerinde yapışmış vaziyette bulunmakta olan sarı tonlarındaki renge sahip olan iki adet bezlerdir. Diğer endokrin bezlerde de olduğu gibi kan damarları açısından oldukça zengin olan bu böbrek üstü bezlerin böbreklerle direkt olarak bir ilişkisi yoktur.Adrenal bezler yani, diğer bir deyiş ile böbrek üstü bezleri, yapısı ve salgılamakta olduğu hormonlarının diğerlerinden değişik olan 2 adet tabakadan meydana gelmektedir. Adrenal bezlerin pembe tonlarında olan görüntüsü dış kısımlarında kabuk, yani; adrenal korteks, iç kısmında ise öz bölgesi, yani; adrenal medulla bulunmaktadır.Korteks hormonlarının daha az salgılanması durumlarında kanda bulunmakta olan ACTH miktarı artış gösterir. Böbrek üstü bezi nin görevleri şunlardır: Böbrek üstü bezi, isminden de anlaşışabileceği gibi böbreklerin üst kısmında yer alır. Kabuk ve öz diye adlandırılan iki ayrı bölümde incelenirler. Kabuk bölgesinden “ kortizol ” hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon aminoasitlerden glikoz sentezini uyarmayı sağlar. Kana yeterli miktarlarda kortizol hormonunu salgılanmaz ise deride bulunmakta olan renk maddelerinin sayısı son derecede artar ve olmaması gereken, tuhaf bir kahverengileşme görülür. Buna tıp dilinde “ Addison ” hastalığı ismi verilmiştir. Bu hastalıktan müzdarip kişilerde en sık görülen belirtiler; iştahsızlık, halsizlik ve kaslarda zayıflama gibi olumsuzluklardır.Böbrek üstü bezlerinin öz bölgesinden “ adrenalin ” adı verilen hormon salgılanmaktadır. Adrenalin; kan damarlarını daraltarak, kalp ritmini, atışını hızlandırır, karaciğerde glikojenin glikoza hidrolizini arttırır. Adrenalinin karaciğerde glikojenin glikoza bölünmesini hızlandırması, kanda bulunan glikoz miktarının sabit tutulması gibi hususlarda oldukça önemli rol oynar. Böbrek üstü bezlerden salgılanan hormonları Böbrek üstü bezi kabuk bölgelerinden salınımı gerçekleşen hormonları şunlardır: Kortizol: Organizmada karbonhidrat ve proteinlerin işleyişini düzene sokar. Böbrek üstü bezi bu hormonu üretir. Protein ve de yağların glikozlara dönüşüm süreçlerinin daha hızlı olmasını sağlar.Bu işlemler sayesinde kanda bulunmakta olan şeker miktarının daha da yükselmesini sağlar.Tedavi amaçlı olarak iltihaplanma, romatizma ve alerji gibi rahatsızlıklarda da sıklıkla kullanılır.Karaciğerlerde ise glikojen sentezinin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar. Aldosteron: Aldosteron hormonu böbreklerde bulunan idrar tüpçüklerinden sodyum ve klor iyonlarının tekrardan emilimini gerçekleştirir.Bu yollarla kan veya hücre dışı sıvıların iyon değişiminin düzenlenmesine yardımcı olur.Fazla salgılanır ise kan basıncı normal seviyesinden çok daha fazla yükselir ve doku sıvısınında miktarı artar. Hormonların üretilememesi durumunda ise bu aksaklık ölüme sebep olabilir.Deniz suyu yutmuş olan bir insanda aldosteron miktarı diğer insanlara göre çok daha fazla azalır. Adrenal eşey hormonları: Hem erkek hem de kadınlarda böbrek üstü bezlerinin kabuk kısımlarından az bir miktarda eşeysel ismi verilen hormonlar salgılanır.Erkek çocuklarda ergenlik dönemlerinden önce bu hormon olması gerekenden fazla salgılanır ise hangi çocuk normal zamanından çok daha önce ergenliğe girebilir.Kadınlarda ise bu hormon gereğinden fazla çalışırsa sakal çıkar, ses telleri kalınlaşır ve erkeklere ait özellikler gözlemlenebilir.Adrenal eşey hormonlarının fazla salınması gibi durumlarda erkek çocuklarda ses kalınlaşması ya da kas gelişmesi ile tüylenme gözlemlenir.Böbrek üstü bezi öz bölgesinden salgılanan hormonlar şunlardır:Buradan salgılanmakta olan hormonlar metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olan, sempatik sinirlerin öz bölgesini uyarması halinde salgılanırlar: Adrenal ( Epinefrin ): Heyecanlanma, korkma, sinirlenme, üzülme gibi ruh hallerinde ve bazı alınan ilaçların yan etkilerinin olumsuz olması durumunda kanda bulunan hormon miktarı artar. Hangi olduğunda vücudun nasıl tepki vereceği hormonlar sayesinde saptanır. Hangi bu durumda adrenalinin etkisi ile kanda bulunan şeker miktarı ve kan basıncı oranı ve kan dolaşımı hızı oldukça yükselir, hücrelerde olan enerji üretimi artar, sindirim sistemi yavaşlamaya başlar. Kalp atışları hızlanır, damarlar olduğundan daha da genişler ve göz bebekleri büyümeye başlar.Beyninize normalden daha fazla kan gider ve kanın pıhtılaşma süresi kısalır. Yorgunluğa karşı ise daha dirençli olunur.Adrenalin hormonu, duran bir kalbin yeniden çalışmasında ve kan basıncının yükselmesi gibi durumlarda kullanılır.Adrenalin hormonu etkisiyle deride bulunan kılcal damarlar ise daralır. Korktuğumuz zamanlar derimizin sararmasının sebebi bu hormondur. Böbrek Üstü Bezlerinden Oluşan Hormon Düzensizlikleri Hormonların olması gerekenden yüksekliği ya da düşüklüğü sağlık açısından olumsuz bir durumdur. Yüksekliği için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Yüksek olması durumunda hormonu dengelemek için doktor size çeşitli ilaçlar verecektir. Kadınlarda ve erkeklerde hormon eksikliği ve fazlalığı bedensel – ruhsal bir çok sıkıntıya neden olabilmektedir. Kadınlarda sakal çıkması, ses tellerinin çatallaşıp daha erkeksi olması, vücutta aşırı tüylenme, hareketlerin erkeksileşmesi gibi yan etkiler görülür. Bu fiziksel yan etkilerin yanı sıra, ruhsal durumunda da dalgalanmalar görülür. Kişi kendisini daha stresli ve mutsuz hissedebilir. Erkeklerde ise, ses telleri incelir, tüylenmeler seyrekleşir, gögüs büyümesi olabilir, cinsel organda ve ereksiyonda sorunlar görülür. Erkeklerde de hormon dengesizliklerinde ruhsal sorunlar sıklıkla görülmektedir. Ereksiyon sıkıntısı yaşanması sebebi ile genellik ile kendilerini daha kötü hissederler. Stresli ve sinirli hissederler ve sürekli mutsuz, karamsar bir ruh hali içerisinde bulunurlar. Hormon düzensizlikleri toplar damarlardan alınacak bir kan örneği ile, bir gün içerisinde tespit edilebilir. Bu test sonucunun ardından doktorunuz size en uygun tedaviyi verecektir. Dışarıdan alacağınız doğal ve katkısız ek gıdalarla da iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Doktorunuza danışmadan ilaç kullanmanız hormon düzeylerinizi daha da olumsuz etkileyebileceği için, reçete edilenin dışına çıkılmaması sağlığınız açısından daha iyi olacaktır.

Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl rengi tercih edenlerde sakin bir yaşam sürmek ve güvenilir bir topluluk içinde yaşamayı arzulamak söz konusudur. Bu kişiler eleştirilerden hoşlanmama ve dolu dizgin bir hayat yaşama arzusu taşımalarına rağmen, değişikliklerin getireceği riskleri göze alamamaktadırlar. Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Fazla kuruntuludurlar ve sürekli başkalarının kendilerini hor gördüğünü, çekiştirdiğini düşündükleri için, yapmak istedikleri konusunda kendi kendilerini frenlerler. Griyi çok sevenlerin az toleranslı olmalarına bağlı olarak, kendilerini mutlu hissedememeleri söz konusudur. Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Arzu ve özlemleri yüreklerini kemirmesine karşın, bunları dışa vurmuyor vuramıyor ve baskı altına alınmış olan bu duygular, bu kişilerin zaman zaman ruhsal sıkıntılarına da neden olabilmektedir. Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Aslında devletin renk bağlamında her şeyi gridir Gri ağırlıklı ve dolayısıyla sisli-puslu olan üst düzey bürokratların odalarının görünümüne bağlı olarak, buralarda yaratıcılığın öldürüldüğü engellendiği ve kişilerde mesai bitse de gitsek, mesai bitse de gitsek şeklinde saatine bakan insan prototipi oluşturulduğu ve böylesi mekanlarda çalışanların, sabah 9,00 ile akşam 17,30 arasındaki en değerli olan şeylerini yani zamanlarını öldürdüklerini öldürebileceklerini söylemek kanımızca çok da yanlış olmayacaktır. İşte bu nedenle, ille de Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk kullanılacaksa, Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk kesinlikle canlı renklerle aksesuarlamalar yapılarak bir farklılaşma sağlanmalıdır. Genel müdürlükte daire başkanlarının, başkan yardımcılarının ve şube müdürlerinin odalarının Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk ile harmanlanmış olmasına karşın, Emniyet Genel Müdürümüz Doç. Turan Genç in makam odasının dekorasyonu, bütün genel müdürlük binasındaki yoğunlaştırılmış Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk lemenin aksine; renkli, sıcak, canlı ve kıpır kıpır koltuk takımları, mobilyalar ve halılarla yapılmıştır ve aynalarla da mekan genişliği ve zenginliği sağlanmıştır ki, bu durumun üretkenliği motive edici, çalışmayı destekleyici ve içinde bulunulan mekan ile orada çalışan kişinin bütünleşebileceği bir yapıyı göstermektedir. Kanımızca aynı Emniyet Genel Müdürü nün makam odasındaki renkliliğin, diğer daire başkanlarının, başkan yardımcılarının ve şube müdürlerinin odalarında da uygulanmasında sayısız yararların olduğu söylenebilirse giyilmektedir. Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Kromoterapi, hastalıkları tedavi etmek için elektromanyetik radyasyonun görünür spektrumunu (renkleri) kullanan bir tedavi yöntemidir. Çeşitli hastalıkların tedavisinde yıllar geçtikçe başarıyla kullanılan yüzyıllarca bir kavramdır. Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Kromoterapi konusunda eleştirel bir analiz yaptık ve günümüze kadar bilimsel gelişimini belgeledik. Birkaç araştırmacı, niceliksel çalışma olmadan, temel bilimsel ilkeleri keşfetmeyi denedi. Konu ile ilgili olarak, renklerin tedavi metodolojileri ve iyileşme özelliklerine odaklanmış tam bir tedavi sistemi sağlayan yeterli sayıda yayınlanmış malzeme bulunabilir. Bir dizi çalışma, insan vücudu ve renkler arasındaki ilişkiyi ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştur. Aynı zamanda, su moleküllerinin kuantum mekanik dipol momentini deşifre etmeye yönelik Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Böbrekleri ve böbreküstü bezlerini uyaran kızıl renk Kromoterapiye yönelik çeşitli araştırmalar yapma imkânını da gösteriyoruz. Farklı renklerin absorbe edilmesiyle sonuçlanan kuantum mekanik dipol momenti, yük nicemleme fenomeni üretir. Bu derleme, elektromanyetik radyasyon / enerji alanında bilim gelişiminin bu eski teorinin yeni boyutlarını keşfetmede çok yararlı olabileceğini göstermektedir.

indeks: Renk Meditasyonu, Renk terapisi, fiziksel sağlığı, stres, kas, Doku, Enerji, Ezoterik, çarka, Homeopatik, color, sanat terapisi, alternatif tedavi, Color therapy, zihinsel sağlığı, ruhsal sağlığı, art Iherapy, alternative treatment, renk, zihin, beden, duygu, denge, canlılık, Spor,

.
http://naturlebens.com/zemzem-suyu-genclestirir/
.






.

Hurma, iktidarsızlığa iyi Geliyor


.

loading…

.

Anne Sütü Gözde Kaşıntı, Nezle, Kızarıklığa Faydalıdır.


.




.

Akupunktur Parmak Basıncı Masajı Ağrılara Faydalıdır


.




.

Karpuz Gece Körlüğü Riskini Azaltır


.




.

.

Kırmızı Pancar Mide Bulantısını Giderir.


Bilgi kaynaklarımız:
www.google.com
www.faydaliyasam.com
www.naturlebens.com
www.humancurative.com
www.bitkiveinsan.com

www.enerjistmasor.com

.








Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir